Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), küresel tarım sektörünün jeopolitik gerginlikler, iklim değişikliğinden kaynaklanan aşırı hava olaylarının artan sıklığı ve şiddeti gibi birçok zorlukla karşı karşıya olduğunu vurguladı ve bazı ülkelerin dış ticaret sistemine ek baskı yaratan ihracat kısıtlamaları olduğunu aktardı. OECD, Tarım Politikaları İzleme ve Değerlendirme 2024 Raporu’nu yayımladı ve bu rapora göre tarım sektörü dünya genelinde çeşitli zorluklarla karşı karşıya. Tarım ürünlerinin ulusal ve uluslararası pazarları, Rusya-Ukrayna savaşı, Orta Doğu’daki artan gerilim ve iklim değişikliğinden kaynaklanan aşırı hava olayları gibi birçok kısa ve uzun vadeli faktörlerden etkilenmeye devam ediyor. Ülkeler arasında yoğunlaşan çiftçi protestoları ise tarımın karşı karşıya olduğu ekonomik, sosyal ve politik zorlukları gözler önüne seriyor. Bu bağlamda tarım politikaları da değişmekte olup, sürdürülebilirlik ve verimlilik artışını sağlayacak uygulamaların önemi giderek artıyor. Tarımsal desteklerin gelişmekte olan büyük ekonomilerde öne çıktığı, bu desteklerin 2021-2023 döneminde yılda ortalama 842 milyar dolar olduğu belirtiliyor. Tarım sektörüne sağlanan destek yüksek olsa da 2021’deki zirve seviyelerine kıyasla bir düşüş yaşandığı görülüyor. ABD, üreticilere sağlanan toplam desteklerin büyük bir kısmını temsil ederken, Çin, ABD, Hindistan ve Avrupa Birliği de destekler açısından öne çıkan ülkeler arasında yer alıyor.oralType, desteklerin çoğu büyük ekonomilerde görülürken, tüketici destekleri açısından ABD ve Hindistan öne çıkıyor. Verimlilik uygulamalarındaki büyüme, tarım üretimindeki artışın itici gücü olmuş olsa da, verimlilik uygulamalarının tek başına üretimi artırmak için yetersiz kaldığı belirtiliyor. OECD, tarımın daha sürdürülebilir, üretken ve dayanıklı hale gelmesi için politika yaklaşımları sunarak, sürdürülebilir verimlilik artışı stratejilerini belirleyerek çevresel etkileri azaltmayı, doğal kaynakların daha iyi yönetilmesini ve verimlilik ve çevresel performans hedeflerine odaklanmayı öneriyor. Türkiye’de tarıma sağlanan desteklerin OECD ortalamasına yakın olduğu, üreticilere yönelik yapılan destekler arasında prim ödemeleri ve alan bazlı ödemelerin bulunduğu vurgulanıyor. Türkiye’de bu dönemde sektöre yapılan destek miktarı, gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 1’ine karşılık gelirken, OECD ortalamasını aşarak yüzde 0,6’nın üzerinde olduğu belirtiliyor. Türkiye’nin sürdürülebilir verimlilik artışı için önemli bir rol oynayacağı vurgulanırken, çiftçilere yeni ürünler ve yöntemler deneme konusunda cesaret verilmesi talep ediliyor.